31 Ekim 2012 Çarşamba

KUVARS BİLEKLİĞİM

 Akşam  üstü nöbete gelmeden önce tele geçirip yaptığım kuvars bileklik
 Aralarına cam nazar boncukları yerleştirdim
ve beğeninize sundum :)

30 Ekim 2012 Salı

LAVANTA KESELERİ

Akşam kendi kendime söz verip  üç tane kese bitiricem dedim sonuç ortada :) içleri lavanta dolu akşam odada bırakmıştım sabah odanın kapısını açınca odadan mis gibi koku yayıldı. Çekmecede kullanacağım için kulp yapmadım.Çoktan çamaşır dolabımdaki yerlerini aldılar :)

12 Ekim 2012 Cuma

Üzümlü ve El emeği dokumalar

 Fethiye' deyken bir akşam üstü aklımıza esti Üzümlü beldesine gittik. Orada yaşadığım üç yıl boyunca Üzümlü'ye hiç gitmemiştim bari izindeyken gidip göreyim dedim. Adı üstünde üzümü bol bir belde ayrıca Likyalılardan kalma Cadianda şehrini de gezip görmek mümkün ama ben gidemedim çünkü uzun bir yürüyüş yapılacağını söylediklerinde vazgeçtim çünkü parmak arası terliklerle gelmiştim :) sokaklarında dolaşırken  gözüm sonuan kadar açık bu kapıya takıldı içerideki teyze çok güler yüzlü çok misafirperverdi hemen içeri davet edip bize Üzümlü üzümünden ikram etti :)
 Bunlar da teyzemin yaptığı birbirinden güzel dokumalar. Şile ve Buldan bezlerine benziyor tam olarak hangi malzeme bilmiyorum çünkü sormayı unuttum :(
 Aşağı daki dantel de onun yaptıklarından
 Bu da kedisi Fatmagül :)
 Eski testiler, çömlekler,  lambalar
 Kömür ütüsü...
 Renkli dokumalar
 Mini heybeler...
 Ve tüm bu güzellikleri  bu mini tezgahta ortaya çıkaran Cadianda2 lı teyzem :)

11 Ekim 2012 Perşembe

bu gece içimden bu geldi

 hala ruhumu karasal iklime alıştıramadım... durup durup sevgilisinden ayrılan divane gibi resimlere bakıp bakıp iç geçiriyorum.Bunlar Ardahan' a dönmeden bir gün önce Karaot plajında çekilen resimler...
 carettaların yuvaları bile çok şirindi yavruları göremesem de
 taşlara poz verdirmek benim fikrimdi :)
 ve bundan sonrasını yorumsuz sunuyorum... iyi seyirler :)






5 Ekim 2012 Cuma

Morhipo Alışverişi

 Morhipodan ilk alışverişim bu çantalar oldu fiyatları sekiz buçuk lira gibi komik bir  rakam. ben kendimi bildim bileli kullandığım çantalar ya siyahtır ya gri ya da kahve( ne kadar da sıkıcı !) yeşil çantayı kuzu kendisine alırken ben de aşağıda ki fuşyayı seçtim kendime. sekiz buçuk lira ne olacak üç ay kullan at dedim kendime ama sağlam görünüyorlar. her iki çantanın içinde lavanta kesesi bulmam da hoş bir sürpriz oldu :)
 Ayakkabıyı da tam tamına dokuz liraya aldım :P bana dar kuzuya bol geldi :))))
 Bu üçlü tablo da kuzunun ısrar kıyamet istediği resim. gelir gelmez odasına astı bile. Artık ders çalışırken daha verimli olabilecekmiş :PP

4 Ekim 2012 Perşembe

BEN GELDİM :)

 Biliyorum çoook uzun bir ara verdim. Yazın rehaveti tatil telaşı derken sonunda yine kürkçü dükkanındayım. Bugün itibari ile Ardahan da güneş battı artık sadece gri  var ve bir müddet sonra yerini beyaza bırakacak.Ben de teselli olsun diye sımsıcak yaz  renklerini taşıyan resimlerime bakıp bakıp iç geçiriyorum.Tatilimin ilk durağı Buldan' dı. Kız kardeşimin yeni doğan bebeğini görmeye gittim.Gitmişken de Evliyazadeler Konağı'na uğramamak olmazdı.
 Burası Adnan MENDERES' in kayın babasının evi.Son derece huzur veren insanı sakinleştiren ve kaldıkça kalasınız gelen bir ev. Şimdilerde taş plak şarkılarıyla ruhları okşayan, alt katında Buldan bezi ürünleri dokunup satılan şirin bir kafe...
 Bu odalar üst katta ve özgünlüğüne hiç dokunulmamış. İşlemeler eşyalar kısacası odadaki her şey yaşanmışlık kokuyor ve sizi tatlı bir huzura teslim ediyor..
 Bu kaniveçeli sedirlerden kendi evimde  de olmasını öyle çok isterim ki...
 Kime ait  olduğunu bilmediğim eski aile fotoğrafları... buruk bir gülümsemeyle seyrettim uzun uzun...
 Kahveyi ikram ederken kullandıkları tepsiyi fincanı çok beğendim, konağa yakışır bir servisti ve kahveyi gerçekten güzel pişiriyolar:)
Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın ve o huzuru siz de yaşayın....