Yine soğuk bir günden merhaba, Artık Ocak ayının da sonuna geldik nasıl biter dediğim şark görevi artık bitmek üzere. Ben de bahar miskinliğine yakalanmadan elimdekileri güzel takılara dönüştüreyim istiyorum.
Gördüğünüz aparatarın hepsini geçen yıl İzmir' e gittiğimde Kemeraltı' ndan almıştım. Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen ancak sıra geldi daha doğrusu ben aklımda tasarlayabildim.
Hangi malzemeyi az alsam sonradan keşke diyorum tıpkı bu bileklikte olduğu gibi..
Kolye uçlarını sadece zincire geçirmek istemiyorum ama daha aklımda kesin bir şeyler yok o yüzden bekleyeceğim.Meleğe fimo gülü yapıştırdım çünkü çok sade duruyordu. Melek kanadını da yine aynı renk taşlarla süsleyeceğim.Yusufçuk ise çok mini mini oldu farkındayım :)
Akşam bu takıları yaparken fırında mısır unlu kakaolu kek pişiyordu. Mısır ununu ilk kez denedim.Ben hep göz kararı yaptığımdan ölçü veremiyorum ama sanırım mısır unu bir buçuk su bardağı falandı geri kalanında normal un kullandım.
Ee tabii tatlı varken tuzlu olmaz olur mu ? :) Sütle mayaladığım hamuru içi boş poğaça yaptım.
Sabah kahvaltılarında hamur işini çok seviyorum :) Kendim yufka açmayı bilmediğimden ben de markete gidemediğim zamanlar hamur mayalamaya kaptırıyorum kendimi. İşte bu yüzdendir sık sık poğaça görmeniz gerçi kuzu da bayılıyor o ayrı :)
Herkes keyifli huzurlu akşamlar geçirsin :)
Oh oh oohhhh :D Kuzuya da sana da afiyet olsuuuun :P Muckkk ! Takvimini yerim ayrıcaaaa,bir de özlediiiim :/
YanıtlaSilBebeğim ben de seni özledim nasipse 4 ay sonra seninel Alsancaktayız :)
SilEee geliyor musun artık?
YanıtlaSilReyhan sözünü unutma bak!
Poğaça mı ? Bana da kaldı mı? Zaten içi ya boş olsun ya patatesli lütfen:)))
Nilgün ablacım sözüm söz unutmam unutturmam :) Poğaça da benim sözüm olsun gelirken sana yapar da getiririm:)
Silellerine sağlık hem cicilere hem poaçaya süper görünüyorlar.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Hatice ablacım :)
Sil